1939 yılında 27 Aralık sabaha karşı, herkesin derin bir uykuda olduğu zaman korkunç bir sarsıntı, Reşadiye ve köylerini adeta yerle bir eder. Halkın çoğu enkaz altında kalır ve birçok vatandaşımızda mevsim kış olması dolayısıyla diri diri yanarak ölür.Kışın çok şiddetli geçmesi nedeniyle yollar kapalıdır. Bu yüzden, Reşadiye'ye uzanacak yardım eli gecikir. Ancak depremden onbeş gün sonra bir doktor, yirmibeş gün sonra da Kızılay yardımı gelir. Burada birazda il yönetiminin ilgisizliği söz konusudur.
BU depremde toplam 2100 kişi hayatını kaybetmiştir. Hemen hemen her aileden bir kişi kayıplar zincirine katılmıştır.
Türküde adı geçen Tahir bey, ilçede uzun yıllar Belediye Başkanlığı yapmış son derece hatırı sayılır bir kişidir. Tahir bey; bu depremde, karısı ve oğlu Aydın'la birlikte hayatını yitirmiştir. Türküsü ise dillerden dillere günümüze gelmiştir.
Reşadiye ırmağı
Geliyor coşa coşa
Vali bize bakmıyor
Sen yetiş İsmet Paşa
Çifte kumrular konmuş
Tahirin konağına
İngiliz çivisi batmış
Aydın'ın yanağına
Kemal'im İstanbulda
Ablasının yanında
Mektup yazın Kemal'e
Biz kırıldık burada
Reşadiye çeşmesi
Köprüden mi bozuldu
Tahir bey'in kolları
Enkazdan mı ezildi
Reşadiye ırmağı
Geldi doldu pazara
Tahir bey'le oğlunu
Bir koydular mezara
Reşadiye önünde
Uzun uzun kavaklar
Meleşiyor kuzular
Işımıyor sabahlar