Cola Turka ile Futbolcu Günlüğü” köşesinin yeni konuğu Ergin Keleş… Ergin’in takımın şuanki durumu ve hedefleriyle ilgili açıklamalarını nefes almadan okuyacaksınız… İşte Ergin Keleş’in Cola Turka Futbolcu Günlüğü için yaptığı değerlendirmeler:
Trabzonspor’un alt yapısından çok yetenekli oyuncular çıkıyor. Ben de onlardan biriyim. Genç milli takımlara gitmeye başladım. Trabzonspor Lisesi ile Dünya Şampiyonluğu yaşadım. O şampiyonada ayrıca gol kralı oldum. Genç Milli Takımlarda da bu başarım devam etti. Daha sonra A takıma yükseldim ama kiralık olarak Akçaabat Sebatspor’a gönderildim.
Akçaabat Sebatspor’a gitmeyi açıkçası hiç istemedim. Ama büyüklerimiz bizim oynayarak tecrübe kazanmamızı ve güçlü olarak geri dönmemizi istiyorlardı. Benim beklentilerim ise farklıydı. İster istemez hayal kırıklığı yaşadım. Duygularım karmaşık bir hal aldı. Ama futbolda duygusallığa yer yok. Zaten o dönemde altyapıdan çıkan tüm oyuncular Akçaabat Sebatspor’a gönderildi. Bu şekilde bizi göz önünde tutmayı da hedeflediler. Ama ben bir türlü takıma adapte olamadım. Uyum sağlayamadığım için ayrılıp tekrar Trabzonspor’a döndüm. Bu sefer kendi isteğimle Sakaryaspor’a kiralık olarak gönderildim. Burada sürekli oynadığım için bana katkısı büyük oldu. Teknik Direktör Nejat Biyediç’e çok şey borçluyum. Bana güvenerek forma verdi. Zaten Ümit Milli Takım’a da oradan seçildim.
Trabzonspor çok farklı. Taraftarı inanılmaz. Sakaryaspor’da çok güzel günler geçirmeme rağmen Trabzonspor’un özlemini çekiyordum. Bana göre takımın, kulübün büyüklüğünü anlamak için dışarıyı görmek gerekiyor. Tesis ve imkânlarının yanı sıra Bordo-Mavi renklerdeki eşofmanı giymek bile insanın farklı yürümesine sebep oluyor. Bunu farklı algılamamak gerekiyor. İnsanın kendine olan güveni bir hayli artıyor.
Kupadan elenmemizin yanı sıra saha dışında birçok olay yaşandı. Futbolcular olarak bunu sahaya yansıtmamaya çalışıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Ama sonuçta biz de insanız. Haksızlığı ve hakkımızın yenilmesini kabullenemiyoruz. Her türlü olumsuzlukla mücadele etmemiz gerektiğinin de farkındayız. O nedenle Trabzonspor’un durumu ilerleyen haftalarda daha iyi olacak.
Gönül ister ki kadrodaki Trabzonlu oyuncu sayısı artsın. Ama beklentiler büyük olduğu için altyapıdan gelen futbolcuya şans vermek zor oluyor. Teknik adamlar daha hazır oyuncuları tercih ediyor. Trabzonspor son 2-3 yıl içerisinde şampiyonluk elde etmiş olsaydı şimdi sahada daha çok genç oyuncu olurdu. Baskı bu kadar üst düzeyde olmazdı. Ama altyapıda çok kaliteli oyuncular var. Genç milli takımların her kategorisinde forma giydim. Deneyimlerim sonrası şunu söyleyebilirim ki Trabzonspor altyapısıyla Türkiye’nin en iyi 3-4 kulübünden biri. Sürekli meyve veren bir ağaç gibi. Elbette genç oyuncular da iyi olur ve hak ederlerse teknik adamdan formayı alırlar. Ama gençlerin de hataları var. Gerçi ben kendimi artık genç oyuncu olarak görmüyorum ve bana genç denmesinden hoşlanmıyorum. 5 yıldır bana genç deniyor. Artık o formattan kurtulmak istiyorum. Asıl konumuza dönersek genç oyuncu A takıma yükseldiğinde hemen forma giymeyi beklememeli. Hata orada başlıyor. Aynı sorunu ben de yaşadım. Halbuki genç oyuncunun oynamayı istemesi gerekiyor. Çalışmalı ve oynatılmayı beklememeli. Bence bir futbolcu Trabzonspor’un kadrosunda yer alıp antrenmana çıkıyorsa yaşın hiçbir önemi yok. Demek ki o takımda oynayabilecek düzeydesin. O zaman da çalışacaksın ve oynayacaksın.
Ersun hoca bir kere dürüst bir insan. Yani futbolcusu hakkında ne düşündüğünü yüzüne söyleyebiliyor. Aynı zamanda hırslı ve sürekli kazanmak isteyen bir yapıya sahip. Asla kaybetmeye tahammülü yok. Takımının başarılı olması için elinden geleni yapıyor. Futbolcular olarak Ersun hocayı seviyoruz.
Uluslararası alanda gerçekten başarılıyım. Milli takım çok farklı. Mesela milli takımda maç yaptığınız bir ülkeyi tanımıyorsunuz. Oyuncularını bilmiyorsunuz. Açık bir futbol oynanıyor. O zaman devreye ben giriyorum işte. Ligde ise durum böyle değil. Trabzonspor’la oynayan bütün takımlar kapanıyorlar. Böyle olunca futbolun pek zevki kalmıyor. Özellikle forvet oyuncuları oynayacak alan bulamıyorlar. Bunlara rağmen inşallah milli takımda sergilediğim performansı Trabzonspor’da da ortaya koyarım. Bu konuda kendime güveniyorum.
İlk hedefim Trabzonspor’da ilk 11’de forma giymek. Sonra da A Milli Takım’a yükselmek. Şu anki yakın hedeflerim bunlar. Daha sonra ise Avrupa’da Trabzon ve Türkiye’yi en şekilde temsil etmek istiyorum.
Fatih ağabey çok önemli bir futbolcu. Onun gibi olmayı çok isterim. Ama bu kolay değil.
Futbolun dışında gezmeyi, müzik dinlemeyi ve gülmeyi çok seviyorum. Benim için hayat sadece futboldan ibaret değil. Tenis ve basketbola karşı ilgim var.
Ben teknik adam olduğumda oynatacağı sistem şimdiden belli. Oyuncularımı 4-2-3-1 dizilişiyle hücum oynatmayı düşünüyorum. Bütün planlarım gol üzerine olacak.